Liralaşma politikaları daha küçük ve orta ölçekli sanayi kuruluşlarının da finansman yapısını etkiledi.

Türkiye ekonomisi 2022 yılına yeni bir model uygulaması ile başladı. Bu kapsamda başta kur korumalı mevduat sistemi olmak üzere yeni finansal araçlar kullanılarak ekonomide liralaşmanın sağlanması ve Türk lirasına istikrar kazandırılması hedeflendi. 

Türk lirası yılın ilk çeyreğinde ABD doları karşısında değer kazandı, ancak ikinci çeyrekte tekrar zayıfladı ve dolar/TL kuru 18 seviyesine çıktı. İkinci yarıda ise Türk lirasında genel bir istikrar sağlandı ve yılsonunda kur 18,7 seviyesinden kapandı. Yıl ortalaması kurları ile hesaplandığında (2021 yılı 8,98 TL/dolar, 2022 yılı 16,57 TL/dolar); Türk lirası 2022 yılında yüzde 84,5 değer kaybetti.

Yeni ekonomi modelinin uygulandığı dönemde hızla artan enflasyon, maliyet artışları ve krediye erişime getirilen kısıtlamaların yanı sıra döviz kazançlarının TL’ye çevrilme zorunluluğu gibi unsurlar sanayi kesimini olumsuz etkiledi. KOBİ’ler de öngörülebilirliği sınırlayan bu çok sayıda düzenlemeye uyum sağlamaya çalıştı. 

2022 yılı başından itibaren finansmana erişim ve kredi kullanımı bu yeni düzenlemeler çerçevesinde gerçekleşti. Merkez bankası, ihracat ve yatırımların desteklenmesi amacıyla reeskont kredileri kullandırmaya başladı. Uygulanan seçici kredi politikaları nedeniyle özellikle uzun vadeli finansmana erişimde sıkıntılar yaşandı, ihracat geliri olmayan ve yurtiçine dönük çalışan KOBİ’lerin krediye erişimleri sınırlandı. Buna karşılık kredi faiz oranlarındaki düşüşler ise KOBİ’lerin finansman yapısını ve karlılıklarını olumlu etkiledi.